Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Akdeniz bölgesi Düğünler

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
HarekeTr
Moderatör
Moderatör
HarekeTr


Cinsiyet : Erkek
Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 24/04/10
Yaş : 32
Nerden : Hareket Forum

Akdeniz bölgesi Düğünler Empty
MesajKonu: Akdeniz bölgesi Düğünler   Akdeniz bölgesi Düğünler EmptyC.tesi Nis. 24, 2010 11:07 am

DÜĞÜNLER
Türk sosyal yapısının en önemli kuruluşu olan ailenin, kuruluşu ve işlerliğinin sağlanması, üzerinde önemle durulan konulardan biri olmuştur. İlimizde evlenmelerde özellikle yaş, sosyal ve ekonomik denklikler gözetilirdi. Evlenmelerde kız anaları, gelinlik çağına yaklaşan kızına, hayatta eş olacak, yakışacak damadı beklerken, oğlan anaları da oğluna hayat arkadaşı olabilecek serpilmiş kızları araştırırlardı.
"Erken kalkan yol alır, erken evlenen döl alır" atalar sözüne uyarak ergenlik çağına giren kız ve erkekler küçük yaşta evlendirilirler. Evlenmelerde erkeğin ve kızın fikrine bakılır. Ailelerin görüşüne göre evlenmeler düşünülür ve rızalarıyla gerçekleştirildi. "Kızı keyfine bırakırsan zurnacıya, oğlanı kendi haline bırakırsan bir yosmaya gönül verir" atalar sözünden hareket edilerek, ana ve babanın kararı haricinde hareket saygısızlık sayılırdı.
Evlenme yaşına gelen erkekler, düşüncelerini ya aracılar tarafından ailelerine bildirir, ya da babasının ayakkabısını hanaya çiviyle çakmak, gündüz lambayı yakmak, zamansız ezan okumak, kaşığı pilava saplamak gibi hareketlerle bu isteği ailesine ulaştırmak isterler.
Kız ve erkeğin seçiminde soy ve sülalenin araştırılmasına özen gösterilirdi. "Anasına bak, kızını al, kenarına bak bezini al", "Kız anadan öğrenir bohça düzmeyi, oğul babadan görür sohbet gezmeyi" sözleri, bunun belirtisidir.
Yakın akraba evliliklerine bazan, süt kardeşlerin evliliklerine ise asla izin verilmezdi. Bazı aileler geçimsizlik olur gerekçesiyle akraba evliliklerine rıza göstermezken, bazı aileler de mallarının dışa çıkmasını önlemek için akraba evliliğine "evet" derlerdi. Tek kızı olan ailelerin bir bölümünde "iç güveyi" alma özelliği vardı. Yaşı geçen kızların evlenmeleri ile ilgili "baht açma", "kızın bahtını satma" gibi inançlara başvurulurdu.
GÖRÜCÜLÜĞE GİTME KIZ SEÇİMİ:
Oğlan anasının çevrede yaptığı araştırmaları, akraba ve tanıdıkların tavsiyeleri, evlenme çağına gelmiş oğlanın ağzının yoklanması sonucu yapılan araştırmalarla tesbit edilen kızların evine görücüler, kendi aralarında kararlaştırılan bir günde, haber vermeden giderlerdi. Hiç görmedikleri bu yabancı konukların ziyaret sebeplerini anlayan ev sahibi, konuklarına gereken saygıyı gösterirse de, kızlarını birdenbire verecek izlenimini yaratacak davranışlardan kaçınırlardı. Bu nedenle konukların başörtüleri alınmaz, onlara kahve ikram edilmezdi.
Görücülerin her biri, kızın özelliklerini anlamak için, evin düzeni, temizliği, el becerilerini gözden geçirirler, kızı yakından görebilmek için su vb. ihtiyaçlarını isterlerdi.
Eve dönen görücüler, görebildiklerini ortaya atar ve kızı ile ailesi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karara varılırdı. Sonuç baba ve en yakın akrabalarla görüşüldükten sonra bir aracı ile oğlana söylenirdi. Kız oğlana gösterildikten sonra kesin sonuca varılırdı. Bu süre zarfında kız evi de, oğlan hakkında gizli araştırmalarını yapardı.
KIZ İSTEME:
Kızın seçiminden sonra sıra kız isteme işine gelirdi. Kız isteme işi hem kadınlar, hem erkekler tarafından yapılır, önce oğlan tarafının yakın akrabalarından bir grup, istemek için tekrar kız evine giderlerdi. Kısa bir sohbetten sonra önceleri "Sizin tutmaç keseni, bizim kalem tutana uygun ve münasip gördük", daha sonraları ise "Allah'ın emri, Peygamber'in kavliyle kızınızı, oğlumuza münasip bulduk. Siz ne dersiniz?.." denilerek kız istenilir ve oğlanın hüner ve meziyetleri sıralanırdı. Kız evi ise "İyi geldiniz, hoş geldiniz ama kızımız küçük, borçluyuz, evimiz pek yalnız, çocuk da giderse elimiz ayağımız kuruyup kalacak" cevabını verirlerdi. Kızı isteyen taraf da, "Biz sizi sıkmayız. Hepsinin kolayı bulunur. Kızın yeri iyidir. Kaçırmayınız" gibi gönül alıcı sözler sarfederlerdi. Eğer kız tarafı verimkâr ise "Allah nasip etmiş ise ne diyelim!" ya da "Bir kaç gün sonra cevap verelim" derlerdi. Oğlan evi, kızın verilip verilmeyeceğini kendilerine yapılan ikramdan, ayakkabılarının çevrilmesinden, uğurlanmalarından anlamaya çalışırlardı. Kız evi olumsuz cevap vermek istiyorsa, kızlarının henüz gelinlik çağına gelmediğini, başka bir tarafa sözü olduğunu, henüz düğün edemeyeceklerini ileri sürerek hatır kırmamaya çalışırlardı. Oğlan evinin, kız evine ikinci ve üçüncü gidişlerinden sonra "Birliğimiz tamdır. Bir kere de babasından istenilmesi muvafık olur" denilerek kesin cevap erkeklere bırakılırdı. Daha sonra da erkekler bir yerde toplanarak isteme işi tamamlanırdı. Söz kesimini nişan izlerdi. Söz kesilmede bunun belirtisi olan küçük hediyeler verilirdi.Sözgelimi, "mendil alma" gibi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Akdeniz bölgesi Düğünler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Akdeniz bölgesi Yardım
» Akdeniz Bölgesi Yemek Kültürü
» Akdeniz bölgesi Bayram Tebriği
» Akdeniz bölgesi geleneksel yiyecekleri ve içecekleri
» Akdeniz Bölgesi Hangi Yemeği İle Ünlüdür?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Tüm Dersler :: Sosyal Bilgiler-
Buraya geçin: